18.02.2024
Maçın Hikayesi
Kaptan
Bu sabah telefonuma ilk Whatsap mesaj sesi geldiğinde merak edip baktığımda güzel bir ileti ile karşılaştım.
Emre uğraşıp, emek verip bizler için çok güzel bir web sayfası hazırlamış.
Bu sayfa geçmişi, bugünü anlatmakla kalmayıp, bizden sonrakilere de ışık tutacak kalıcı bir eser olacaktır.
Teşekkürler Emre. 🙏
Bu güzel olayın yanında bugün başka güzellikler de yaşadık. Sahaya ulaştığımda 12 adam olan seyircimiz Fuat abinin yanında uzun zamandır görmediğim hem eski arkadaşım, hem eski kalecimiz, hem de asker arkadaşım olan Murat Cirit,i de gördüm. Biraz sohbet ile eski güzel günleri andık. Ömer de oradaydı. Tabii ki ortak anılarda Ertan baş roldeydi.
Bu hafta umre ziyaretini yapmış olan ve onun verdiği huzur ile aramıza tekrar dönen Mehmet hocaya da “Allah kabul etsin diyoruz “
Orada iki kilo verip dönmüş. Bunun avantajını oyun içinde de yaşadı.
Kadrolar.
Yeşil takım: Can, Michael, Erdem, Seyhun, Emre ve Yasin
Turuncu takım: Mustafa, Mehmet hoca, Şaban, Mehmet, Nevzat ve ben
Maçta iki takım da açık oynamayı tercih etti. Karşılıklı hücumlar oldu. Önce Turuncu takım attı. 1-0 oldu. Bir gol daha buldu. 2-0 oldu. Michael klasikleşen korner çizgisine yakın yerden ve dar açıdan attığı golü gene attı ve 2-1 oldu. Turuncu takım 3-1 yaptı.
Bu arada ilginç bir şey oldu.
Turuncu takımın kazandığı penaltıyı Şaban kullandı. Can gole izin vermedi. Şaban neden bilmiyorum ama tekme geldi dedi ve bir kere daha penaltı kullandı. Can “olsun. Kalede ben varım” dedi. Dediğini yaptı ve bunu da kurtardı. Bu sahada iki penaltıyı aynı kişinin kullandığını ve ikisinin de gol olmadığını pek hatırlamıyorum.
Bunun tartışması da geçince oyun devam etti. Oyun olarak çok fark olmasa da skor Turuncu takımın lehine fark etti. Sanıyorum devre 8-1 bitti.
İkinci yarı her zaman olan Yeşil takımın baskılı oyunu ve bunun sonucunda sahasından çıkmakta ve de gol atmakta zorlanan Turuncu takım oyununu tekrar yaşadık. Sonucunda Yeşil takım önce 8-2 sonra da 8-3 yaptı. Bir ara neler oluyor diye tereddüt etsek de Turuncu takım 9-3 yaptı. Yeşil takım oyunda kalmak için yüklendi ve skoru 9-4 yaptı. İki takım da hücumu tercih edince goller arka arkaya geliyordu. Ya Yeşil takım oyuna ortak olacak, ya da Turuncu takım gol bulursa farkı açacaktı.
Turuncu takım gol bulunca Yeşil takım da moral bozukluğu sebebiyle de oyundan düştü. Bu fark ile oynamak zaten dezavantaj ve kolay bir iş değildi. Sonucunda Turuncu takım maçı farklı kazandı.
Tam hatırlamıyorum ama skor 16-6 gibi bitti.
Genelde maçlarda skor bu kadar fazla olmuyor ve fark da bu kadar açılmıyordu. Bu tabii olarak maç keyfini de düşürdü.
Ama önemli olan bir Pazar günü daha klasikleşen bir araya gelmek, bu keyfi yaşamak ve spor yapmaktı.
Bizler de çıkıp bunu yaptık
Herkese teşekkürler.
Maçtan notlar.
İlk yarı iki penaltıyı gol yapamayan Şaban, üçüncü penaltıyı kullanmak isteyen Nevzat’a topu gene vermedi ve onu da kendi kullandı. Onu gol yaptı ve onu da ispatlamak için golün videosunu çektirip gruba yolladı.
Genç kalecimiz Can bir süredir aramızda yoktu. Aramıza döndü. Yüzünde her zaman gülümsemesi eksik olmayan,
(Emre nin hazırladığı web sayfasında yazdığı Saygı ve Sevgi özelliklerini fazlası ile taşıyan)
iyi huylu kardeşime hoşgeldin diyorum.
Ömer, Fuat abinin taş duvar üzerinde oturmasına razı olmadığı için bagajında bulundurduğu minderi gene getirmiş ve Fuat abiye verip üşümesin engel oldu.
Ve son olarak iki uzmanlık sorusu ile bu haftayı bitirelim.
Bir spor programında tesadüfen dinledim ve cevabını bilemedim.
İnternette araştırma yapmadan bu soruları bilen varsa yazsın lütfen.
Bir kolay, bir de zor soru:
Soru 1- Süper ligin gol kralı şu an kim ?
Soru 2- Süper ligde oynayan, kaleye en fazla şut atıp, henüz bir gol bile atamayan birinci ve ikinci futbolcular kimlerdir.
( Avrupa kupası maçları ve Türkiye kupası maçları hariçtir. Sadece lig maçlarını kapsar)
Kim bilecek görelim.
Tahminler ?